Renault’ nun kalabalık Avrupa ailelerine özel otomobili Espace, Türkiye müşterisi tarafından tanınmayan ve yollarda nadiren görülen bir model. İki farklı uzunlukta üretilen model, son yıllarda geçirdiği makyajlar ile canlı tutuluyordu. Espace’ ın güncel neslinin ilk halinin 2003′ de ortaya çıktığı düşünülürse modelin uzatmaların sonuna yaklaştığı anlaşılıyor. Renault tasarım şefi Laurens van den Acker’ in bir dergiye yaz başında yaptığı açıklamada ilk defa duyurulan Espace’ ı yerden yüksek, büyük Crossover benzeri bir modelle değiştirme fikri ise gerçeğe dönüşüyor gibi. Geçtiğimiz günlerde marka tarafından yayınlanan yakın çekim otomobil resimlerinden anlaşılan, Frankfurt Otomobil Fuarı’ nda markanın “premium otomobil üreticiliği” vizyonunu yansıtan bir konsept modeli tanıtacağı idi. Yeni ortaya çıkan fotoğraflar ile bu modelin Espace halefine ışık tutacağını ifade ediyor. Initiale Paris adlı konsept, son zamanlarda her yeni Renault modeli ve konseptinde olduğu gibi akılda kalıcı ve sevilesi bir renk ile geliyor. Mor renginin en hoş tonlarının geniş gövdesinde kullanan konsept, markanın yeni tasarım anlayışına sahip ve kendine özgü detayları ile beğeni topluyor. Renault logosu hizasında daha geniş olan ızgara ve yanlara uzayan detaylı farlar genişlik hissini pekiştiriyor. Tamponda kullanılan hava çıkışı ve siyah kaplamalar ise arazici kimliği hatırlatıyor. Yan tasarımda ise daha önce R-Space konseptinde gördüğümüz yan cam şeklinden esintiler yer alıyor. Arka kapı ardından yukarı kalkan alt kenari tavan çizgisine uzayarak yan cam şeklini tamamlıyor. Krom çerçeveli yan cam alanı oldukça geniş yer kaplıyor. Kapıların simetrik olarak açılması ise üretim modelinde kalabilecek bir detay, Opel Meriva bunu gerçekleştirdikten sonra bu özelliğe mümkün gözüyle bakılıyor.
Büyük tekerlekler ve orta hizada çıkıklaşan yüzeyler araca Mercedes-Benz GL ayarında bir görüntü kazandırıyor. Yan camın alt kenarının kalktığı bölgede boş kalan gövde rengi yüzeyde bir desen uygulandığı görülüyor. Yan camın ön cama bitişik kenarı ve en arkadaki yukarı uzayan kenarı, gergin bir görüntü oluşturuyor. Arka kısımda öne uzayan stop lambaları Grand Scenic’ tekileri hatırlatıyor, fakat kırmızı gölgelendirme yerine mor tonları görülüyor. Aracın iç mekanında ise sadelik hakim. Gösterge panelinin ortadaki parçası diğer parçalardan yüksek oluşu ile dikkat çekiyor, ve bu parçanın arkasından onun yankısı niteliğinde parçalar ön cama uzuyor. Orta konsolda “0″ fiziksel düğme bulunuyor ve akışkan bir hava yaratılıyor. Kapı iç yüzlerindeki çizgiler de bu etkiyi yaratmakta. Kapı kollarına alternatif farklı çıkıklıklar oluşturulması ile aracın konsept oluşu nedeniyle hoş görülüyor. Aracın zemininde de yan kısımda camın sonundaki desenden görülüyor. Zeminde desenin uygulanmış olması ise Twin’Z konseptinin çılgınlığını akıllara getiriyor. İç mekanda arka sıralara geçildiğinde, tavanda yapılan farklı kaplama uygulaması dikkat çekiyor. Oldukça değişik bu tasarım hakkında yorum yapmaktan kaçınıyoruz. Yandan çekilmiş iç mekan fotoğraflarında daha iyi görülen zemin durumu etkiliyor. Koltuk altlarında yükselen dalgalar ile aracın zemininde bile heyecan yaratılıyor. SUV ve MPV özelliklerini birleştiren araç hakkında diğer detaylar zamanla ortaya çıkacak. Böyle bir modelin üretime geçmesi ile 2015′ i bulabilir.
